Eş Takibi Neden Yapılır?

Eş Takibi Yapılmasının Sebebi Nedir?

Evlilik müessesesi dünyanın pek çok yerinde insanların sevdikleri ya da kendilerine uygun gördükleri bir kişiyle yaşamlarını birleştirdikleri kutsal bir kurumdur. Devletlerin oluşturdukları kanunlar ve hukuk kuralları da bu birlikteliği korumaya yönelik çalışmalar içermektedir. Ülkemiz de dahil olmak üzere dünyanın hemen hemen her yerinde evlilik birlikteliğini oluşturan çiftlerin birbirlerine karşı sorumlu ve sadakatli olarak evliliklerini sürdürmelere gerektiği, kanunlar çerçevesinde şart koşulmuştur.

Eş takibi neden yapılır?

Aldatmak ve aldatılmak, pek çok evliliğin adeta korkulu rüyası gibidir. Bu yüzden kişiler eşlerinin kendilerini aldatıp aldatmadıklarını bilmek isterler. Özellikle evlilik sürecinde aldatıldığı kuşkusu ile yaşayan ve bu durumu bir türlü kesinliğe kavuşturamayan kimseler, mevcut kaygı ve stres durumu neticesinde ciddi olarak yıpranabilmektedirler. Evliliğe adım atan her bireyin karşı taraftan sadakat ve dürüstlük beklemesi en doğal hakkıdır. Hatta bu hak sadece yasal bir beklenti değil, aynı zamanda kişinin doğasında içgüdüsel olarak var olan bir duygu durumudur.

Evlilik birlikteliğini kuran her birey bu yola söz vererek çıkmaktadır. Bu yüzden de birliklerinin her döneminde karşılıklı olarak bu antlaşmaya sadık olmalarını istemektedirler. Kişi, eşinin söz konusu sözleşmeye aykırı davranarak mevcut yükümlülüklerini yerine getirmiyor ve aldatma fiilini gerçekleştiriyor eğer, bu durumundan da en kısa sürede haberdar olmayı arzulamaktadır. Aksi halde böyle bir kuşku ile yaşamak kişiye psikolojik anlamda çok büyük zarar verir. Bu sebeple; aldatıldığından kuşku duyan kişiler bunu kanıtlamanın ve içinde var olan kaygı durumunu sona erdirmenin yollarını ararlar.

Eşinin kendisini aldattığını düşünen kişiler öncelikli olarak bu duruma kendileri şahit olmak ister ve eşini takip etmeye başlar. Eşinin günlük hayattaki rutin işlerini daha dikkatli incelemeye başlar, hatta eve kaçta gelip kaçta çıktığına dahi dikkat etmeye başlar.Bununla birlikte, eşinin davranışlarına, konuşmalarına ve sorulan sorulara verdiği cevaplara bakar. Ayrıca eşine haber vermeden onun iş yerine gitme, cep telefonu ve bilgisayar gibi şahsi eşyalarına bakma,  elbiselerinin cebinde aldattığına kanıt olabilecek herhangi bir not ya da mektup arama gibi pek çok yöntemle kendisinde var olan kuşkuların doğru olup olmadığını araştırır.

Bulduğu kanıtlarla aldatıldığına dair hislerinin doğru olduğunu ve eşinin gayri meşru bir ilişki yaşadığını kesin olarak belirledikten sonra, bu sadakatsizliği somut belgelerle kanıtlayabilecek bir dedektiflik şirketi ile anlaşır. Başlatmış olduğu bu süreçte hem aldatıldığını profesyonel bir kurum yardımıyla delillendirir hem de bu sebeple açılan boşanma davalarında mağdur tarafa ödenecek tazminatı almaya hak kazanır. Bu tür olaylarda özel dedektiflik gibi profesyonel bir kurumdan yardım almanın bir diğer faydası da şudur: Çiftler böyle bir aldatma olayı olmasına rağmen, pişmanlık duymaları ya da çocuklarının geleceğini korumak istemeleri nedeniyle yuvalarını kurtarmak isteyebilirler. Ancak tüm çabalamalara rağmen evlilik sürdürülemiyor ve aldatılma olayı devam ediyorsa, mağdur olan taraf evliliği bitirmeye karar verir ve aldatıldığı gerekçesiyle boşanma davası açar. Bu tür olayların görüldüğü mahkemede, evlilik birliğine imza atanlardan herhangi birisinin eşini aldattığına dair iddia mevcut ise eğer, bunun ispatlanması için somut delillere ihtiyaç duymaktadır. Bu delillere örnek olarak, kişinin eşini aldattığını kanıtlayacak nitelikteki fotoğraf, video kaydı vb. somut belgeler olmalıdır. Ayrıca bu konu da dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus da şudur: Aldatılan kişi, eşinin gayri meşru ilişki yaşadığını kanıtlayan delilleri hukuksuz bir şekilde temin ederse eğer, bu belgeler ne kadar kesin olursa olsun mahkeme tarafından, kanunlara aykırı elde edildiği gerekçesiyle reddedilir.