Boşanma Bilgileri

Mahkemede Aldatma Nasıl İspatlanır?

Mahkemede Aldatma Nasıl İspatlanır?

Mahkemede aldatma Nasıl ispatlanır sorusuna Av. Ömer KARTAL şöyle cevap vermektedir.                     

(Av. Ömer KARTAL’IN web sitesinden alıntıdır.)

Ülkemizde uygulanan Hukuk sisteminde Aile hukukumuzu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu düzenlemektedir. Medeni kanunumuzda altı adet boşanma nedeni bulunmaktadır bu boşanma nedenleri ağır kusur derecelerine göre sıralanmıştır bu boşanma nedenlerinden beş tanesi özel bir tanesi genel boşanma nedenidir.

Özel Boşanma Nedenleri Sırasıyla

161 aldatma (zina)

162 Cana kast

163 Haysiyetsiz yaşam sürme, yüz kızartıcı suç işleme

164 Evi terk

165 Akıl hastalığı

Genel Boşanma Nedenleri

166 Evlilik birliğinin temelden sarsılması

Aldatma zinaya dayalı boşanma davası açarak mahkemede aldatma ispattı yapılması oldukça zor bir durumdur şöyle ki kanun koyucu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 185. Maddesinde eşlere evlilik birliği içerisinde sadakat yükümlülüğünü zorundalık haline getirmiştir. Yani eşler evlilik birliği içerisinde birlikte yaşamak birbirine de yardımcı olmak ve birbirlerine sadık kalmak zorundadır. Eski Türk Ceza Kanununda aldatma(zina) eylemi suç olarak tanımlanmaktaydı ancak Anayasa mahkemesi 1996 yılında erkeğin aldatmasını 1999 yılında ise kadının aldatmasını suç olmaktan çıkarmıştır. 29 Eylül 2004 yılında kabul edilen 1 Haziran 2005 ’te yürürlüğe giren 5237sayılı yeni Türk ceza kanununda aldatma  (zina) eylemi suç olarak tanımlanmamıştır. Ancak kanun koyucu aldatma (zina) eylemini 1 Ocak 2002 yılında düzenlenerek kabul edilen ve aynı yıl yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 161 maddesinde tam kusur olarak düzenleyerek eşlerini aldatan yani zina eden eşlere ağır yaptırımlar ön görmüştür.

‘Mahkemede aldatma nasıl ispatlanır? Sorusu belki boşanmak üzere olan insanların aklına gelen soruların başında gelmektedir. Hiç kimse evlenirken boşanabileceğini aklına getirmiyor, boşanmak için de evlenmiyordur. Fakat evlilik birliği içerisinde oluşabilecek problemler aşılamadığında eşler evlilik birliğinin yürümeyeceğine kanaat getirdiklerinde boşanma kararı alıyorlar. Ülkemizde evlenme çok kolay bir şekilde gerçekleşirken, boşanma işlemleri o kadar kolay bir şekilde sonuçlanmamaktadır. Çünkü evlilik birliği başladıktan sonra aile kurulmuş oluyor aile kurulduktan sonra gerek çocukların dünyaya gelmesi gerek aile bireylerinin mal mülk sahibi olması gerekse aile bireylerinin aylık yüksek gelir sahibi olması sebepleriyle boşanma davası gündeme gelerek çekişmeli boşanma davası açıldığında Aile Mahkemesinin Sayın Hâkimi öncelikle tarafların boşanıp boşanmamaları hususunu değerlendirir. Tarafların kusurlarından dolayı evlilik birliği temelden sarsılmış ise ve temelden sarsılan evlilik birliğinin yeniden tesis edilmesi mümkün olmadığı hallerde Sayın Mahkemenin hâkimi boşanma yönünde kanaat oluştuğunda tarafların boşanmasına karar verir.

Verilecek olan boşanma kararıyla birlikte hâkim tarafların evlilik birliği içerisinde müşterek çocukları var ise

Çocukların velayetlerinin hangi eşe verileceği

18 yaşından küçük çocuklar için iştirak eğitim 18 yaşından büyük çocuklar için yoksulluk nafakasına

Eşlerin kusur oranlarına göre maddi manevi tazminata

Boşanmadan dolayı eş yoksulluğa düşecek ise eş için yoksulluk nafakasına

Hükmedilerek hâkim tarafından eşlerin boşanmalarına karar verilir. Kısaca özetlemek gerekirse çekişmeli boşanma davalarında hâkim tarafların boşanıp boşanmayacaklarına varsa çocuklarının velayetlerinin hangi tarafa verileceğine maddi ve manevi tazminat ile nafakaya hükmedilmesine yani bu dört hususta karar verir. Çekişmeli boşanma davasında hâkim mal paylaşımı yapmaz. Mal paylaşımı boşanma davasıyla birlikte ya da sonrasında yine Aile mahkemesinde Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde aile mahkemesi sıfatı ile görev yapan Asliye hukuk mahkemesinde açılacak olan mal rejimi davasında sayın mahkemenin hâkimi evlilik birliği içerisinde edinen malların paylaşımını hukuka uygun olarak yapacaktır.

Ülkemizde uygulanan Hukuk sisteminde iki tür boşanma vardır birincisi anlaşmalı boşanma davası ikinci ise çekişmeli boşanma davasıdır. Anlaşmalı boşanma davasının gerçekleşebilmesi için evli tarafların boşanma, varsa çocukların velayetinin hangi tarafa verileceği, maddi manevi tazminat, nafaka ve mal paylaşımı konularında yüzde yüz anlaşmış olmaları ve bu huşularda mutabık kalmaları gerekmektedir. Çekişmeli boşanma davasında ise evli çiftlerin boşanma, varsa çocukların velayeti, maddi manevi tazminat ve nafaka konularında anlaşamadıklarında çekişmeli boşanma davası açarak hak arayışına girmektedirler.

İnsanların çekişmeli boşanma davası açmasının temel sebebi, müşterek çocukların velayetleri, nafaka, maddi ve manevi tazminat ile evlilik birliği içerisinde oluşabilen maddi ve manevi birikimlerin paylaşılması sebebiyle olmasıdır. Çünkü insanlar boşanma davası sürecinde gerek velayet gerek maddiyat gerekse mal paylaşımı konularında büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Evlilik birliği içerisinde bu durum bir sorun teşkil etmezken, iş boşanma aşamasına geldiğinde taraflar birçok konuda anlaşamadıkları için çekişmeli boşanma davası açarak hak arayışına girmektedirler.

Boşanma Kararı

Son yıllarda tüm Dünya Ülkelerinde olduğu gibi Ülkemizde de boşanma oranları oldukça artmaktadır. Bunun sebebi başta kültür çakışması, olmakla birlikte teknolojinin ilerlemesiyle sosyal medya uygulamalarının insan ilişkilerinin haberleşmede oldukça kolaylaştırması, evlenen çiftler arasında gelir düzeyinde dengesizlik ve hayatın getirdiği ekonomik zorluklar başta sıralanabilir.  Günümüzde açılan boşanma davalarının boşanma nedenleri arasında birinci sırayı evlilik birliğinin temelden sarsması yer almakta iken ikinci sırada aldatma yani zina eylemi bulunmaktadır. Dünya üzerinde insan ilişkileri incelendiğinde iki tür aldatma eylemi olduğu yapılan araştırmalar neticesinde tespit edilmiştir. Bunlardan birincisi cinsel aldatma ikincisi ise duygusal aldatmadır. Cinsel aldatma incelendiğinde taraflar barda, pavyonda, birahanede, internete, sosyal medya uygulamalarında arkadaş ve iş ortamlarında tanıştığı karşı cins ile bir sefer cinsel birliktelik yaşamasına cinsel aldatma diyoruz. Duygusal aldatma ise evli bir kişinin karşı cinsten birisiyle birden fazla cinsel birliktelik yaşayarak bu kişi ile uzun süreli ilişki kurmasına duygusal aldatma diyoruz. Cinsel aldatmada taraflar sadece yatakta cinsellik paylaşırken duygusal aldatmada ise yatakta cinsellik, zaman, para ve en önemlisi duygular paylaşılmaktadır eşini duygusal olarak aldatan bir kişi yukarıda saydığımız paylaşımları eşinden ve varsa çocuklarından çalmaktadır. Aldatma eylemi açığa çıkmasını istemeyen eş aldatma eylemini saklamaya gizlemeye çalışırken bazı davranış bozukl7ukları sergilemektedir. Eşinin sergilemiş olduğu davranış bozukluklarından rahatsız olan diğer eş şüpheye düşerek eşinin hal ve hareketlerini takibe alarak eşi tarafından aldatıldığını tespit etmektedir. Eşi tarafından aldatıldığını anlayan eşinden boşanma kararı alarak eşiyle şartlarda anlaşarak anlaşmalı boşanma gerçekleştiremediği takdirde eşine karşı çekişmeli boşanma davası açarak boşanma yoluna gitmektedir.

Ülkemizde uygulanan hukuk sisteminde aile hukukumuzu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu düzenlemektedir. Aldatma (zina) eylemi medeni kanunumuzda boşanma nedenleri arasında yer alan 161. Maddede tam kusur olarak yerini birinci sırada yer almıştır. Bu kanun maddesi incelendiğinde bir kişinin eşinin aldatma yani zina eylemini öğrendiği günden itibaren 6 ay içerisinde eşine karşı zinaya dayalı boşanma davası açması gerekmektedir. Ayrıca her halükarda zina eylemi üzerinden beş yıl geçmesi ile kişinin eşine karşı zinaya dayalı boşanma davası açma hakkı ortadan kalkmaktadır. Yani bu hususu açıklamak gerekirse aldatma zina eylemi gerçekleştiği tarihten sonraki beş yıl içerisinde aldatılan eş kendisini aldatan eşine karşı aldatma zinaya dayalı boşanma davası açılabilir. Ancak zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmesi halinde aldatılan eş kendisini aldatan eşine karşı aldatma zinaya dayalı boşanma davası açamaz. Zina eylemi beş yılını doldurmamış ise aldatılan eş kendisini aldatan eşine karşı zina eylemini öğrendiği tarihten başlayarak altı aylık süre içerisinde eşine karşı aldatma zina eylemini ileri sürerek kendisini aldatan eşine karşı aldatma zinaya dayalı boşanma davası açabilir. Eşinin zina eylemini öğrendiği tarihten sonra altı ay içerisinde eşine karşı aldatma zinaya dayalı boşanma davası açmayan eşin boşanma davası açma hakkı ortadan kalkar. Ülkemizde uygulanan hukuk sisteminde gerek ceza gerekse hukuk mahkemelerinde kullanılan delillerin tamı suç işlemeden hukuka uygun olarak elde edilmesi şartı aramaktadır. Ayrıca eşe karşı açılacak olan boşanma davasında ileri sürülen boşanma nedenlerinin tamamı elle tutulur gözle görülür kesin inandırıcı somut delillerle ispatlanması gerekmektedir. Bu nedenle aldatan yani zina eden eşe karşı açılacak olan aldatma yani zinaya dayalı boşanma davasında aldatma zina eyleminin ispatlanması yani ‘Mahkemede aldatma nasıl ispatlanır?’ sorusunun cevabını aşağıda izah etmeye çalışacağız.

Aldatmanın İspat Zorluğu

Aldatma zina eylemi gayri ahlaki bir davranış biçimdir. Ülkemizde eşlerini aldatan kişiler yukarıda da izah ettiğimiz gibi aldatma eylemlerini saklamaya yani gizlemeye çalışmaktadırlar. Eşinin sergilemiş olduğu davranış bozukluklarını inceleme altına alan diğer eş zamanla aldatıldığı şüphesine düşerek yapmış olduğu araştırmalar neticesinde eşinin kendisini aldattığını öğrenmektedir. Aldatıldığını öğrenen eş kendisini aldatan eşine karşı aldatma zinaya dayalı boşanma davası açmaya karar vermektedir. Ancak kendisinin eşi tarafından aldatıldığını öğrenen eşin sadece aldatılma bilgisiyle aldatma zinaya dayalı açacağı boşanma davasını kaybetmesi kesindir. Bu nedenle eşin kendisini aldatan eşine karşı aldatma yani zinaya dayalı açacağı boşanma davasında açmış olduğu boşanma davasını kazanabilmesi için,  aldatma zina eylemini ispatlayacak hukuka uygun yani suç işlemeden elde edilmiş olan elle tutulur gözle görülür kesin inandırıcı somut deliller deliler gerekmektedir. Kişiler aldatma zina eylemlerini kapalı kapılar ardında (otel odası, günlük kiralık ev, uzun süreli kiralanan ev, iş yeri, vb) insanlardan uzak mecralarda (ormanda, denizin içinde, havuzun içinde, dağda, çadırda, araç içerisinde, karavanda vb) gibi yerlerde gerçekleştirmektedirler. Bu nedenle Sayın Mahkemelerde eşe karşı aldatma zina nedeni ileri sürülerek açılacak olan boşanma davalarında aldatma zina eyleminin delilerle ispatı oldukça zor ancak imkânsız değildir.

Aldatma Zina Eylemini İspatlayacak Deliller

‘Mahkemede aldatma nasıl ispatlanır?’ yukarıda aldatma yani zina eyleminin elle tutulur gözle görülür kesin inandırıcı somut delilerle ispatlamamız gerektiğini açıkladık. Ancak boşanma davasının görüleceği Sayın Mahkemeye aldatma zina eyleminin ispatı için sunulacak olan tüm delilerin hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olması gerekmektedir.

Yasalara uygun olarak elde edilmeyen yani suç işleyerek elde edilen delilerin tamamı yasal kabul edilmeyip bu delilere Sayın Mahkemeye sunulduğunda Sayın Mahkemece bu delilere itibar edilmemektedir. Yani mahkemeler hukuka uygun elde edilmeyen delileri delil olarak kesinlikle kabul etmemektedirler.

Eşin karşı cinsten çocuk sahibi olması boşanma davasının yapıldığı Mahkemede aldatma zina eyleminin ispatlanması için yeterlidir. Dünyaya gelen çocuğun zina eylemini gerçekleştiren tarafın nüfus kaydına işlenmesi nüfus kayıtlarında çocuğun anne ya da baba adının  zina eden taraflardan birisinin olması aldatma zina eyleminin ispatı için yeterlidir. Dünyaya gelen çocuğun aldatma eylemini gerçekleştiren taraflardan birinin üzerine kayıtlı olmaması halinde dünyaya gelen çocuğa DNA annelik ya da babalık testi yapılarak da yargılamanın yapıldığı Mahkemede aldatma zina eyleminin ispatı yapılabilir.

Aldatma zina eylemi otel, motel, pansiyon, hotel ve günlük kiralık ev gibi konaklama tesislerinde gerçekleştiyse aldatma zina eylemini gerçekleştiren kişilerin tesis görevlilerine resepsiyonda giriş yaparken kimlik bilgilerini vermeleri ve verilen kimlik bilgilerinin Emniyet Genel Müdürlüğü Kimlik Bildirim Daire Başkanlığına otel görevlileri tarafından sistem üzerinden kimlik bildirimi yapılması halinde yapılan kimlik bildirim bilgileri zina eylemini ispat etmektedir. Ancak boşanma davasının yargılamasını yapan Sayın Mahkeme tarafların geçmişe dönük Türkiye geneli kimlik bildirim bilgilerini ilgili kurumlardan 6698 Kanun Numarası ile hala yürürlükte olan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında getirtilme taleplerini reddetmektedir. Ancak aldatılan kişiler eşlerinin sevgilisiyle aldatma zina eylemini gerçekleştirdiği tesisin adını konaklama tarihini bilerek bu bilgileri Sayın Mahkemeye bildirerek eşinin geçmiş tarihli otel konaklama bilgilerini konaklamanın yapıldığı tesise ya da Emniyet Genel Müdürlüğü Kimlik Bildirim Daire Başkanlığına müzekkere yazarak celbini isteyerek otel konaklama kayıtlarını getirtir. Sayın Mahkemenin Hâkimi tarafından getirtilen kayıtlar aldatma yani zinanın ispat edilmesi için yeterlidir. Eşini otelde sevgilisiyle aldatan ancak otele sevgilisinin ve kendisinin kimlik bilgilerini ibraz etmeyen kişilerin Emniyet Genel Müdürlüğü Kimlik Bildirim Daire Başkanlığında Kimlik bildirimleri çıkmaz. Yâda şahıs sevgilinin kimliğini ibraz etmeyerek sadece kendi kimliğini ibraz etmesi halinde ise Emniyet Genel Müdürlüğü Kimlik Bildirim Daire Başkanlığında sadece şahsın kendisin kimlik bilgileri yer alır. Bu durumda da gerekli kurumlardan kimlik bildirim bilgileri Sayın Mahkemece getirtilse dahi bu bilgiler eşin aldatmasını yani zina etiğinin ispatlanması için yeterli bilgiler değildir. Kişinin sevgiliyle her hangi bir otelde konaklaması ancak otele kimlik bilgilerinin verilmediği durumlarda kişin sevgiliyle otele giriş ve otelden çıkış görüntülerinin var olması durumunda konaklama bilgilerinin Emniyet Genel Müdürlüğü Kimlik Bildirim Daire Başkanlığında bulunan sisteme işlenmese de elde olan eşin sevgilisiyle otele giriş çıkış görüntüleri ile aldatma zina eyleminin ispatı yapılabilir.

Eşin sevgilisiyle her hangi bir ortamda sevişerek cinsel ilişkiye girme görüntülerinin var olması halinde bu görüntülerle eşin aldatma zina eylemini gerçekleştirdiği ispatlanabilir. Ancak eşin sevgilisiyle sevişme görüntüleri hukuka uygun bir şekilde yani suç işlemeden temin edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde suç işleyerek yani hukuka aykırı olarak elde edilen görüntüler delil kapsamında değerlendirilmeyeceğinden söz konusu görüntüler boşanma davasının görüldüğü mahkemeye sunulsa dahi hiçbir işe yaramaz.

Eşin sevgilisiyle sevişme yani cinsel ilişkiye girme görüntülerinin internet ortamında paylaşılması, aldatan eşin mesajla yakınlarına göndermesi ya da söz konusu görüntüleri kendi rızasıyla çevresine dağıtması durumunda söz konusu görüntüler boşanma davasının görüldüğü aile mahkemesindeki yargılama dosyasına delil olarak sunulabilir. Söz konusu bu delillerle eşin aldatma zina eylemi ispatlanır. Ancak eşin sevgilisiyle sevişme görüntüleri eşe ait şahsi cep telefonundan, bilgisayarından, flaş belleğinden ya da benzeri bir elektronik bir cihazdan izinsiz alınması halinde Türk Ceza Kanununda yer alan madde 134 Özel Hayatın Gizliliğini İhlal suçu oluşur. Bu nedenle söz konusu deliller suç işleyerek hukuka aykırı olarak elde edildiğinden dolayı söz konusu görüntüler boşanma davasının görüldüğü yargılama dosyasına delil olarak sunulamaz delil olarak sunulsa dahi bu delillere Sayın Mahkemenin Hâkimince itibar edilmez.

Kişinin karşı cinsten biriyle havuzda, plajda, kafede, sinemada, ormanda, alışveriş merkezinde, sinema, tiyatro, park, araç içi ve benzeri birçok ortamda çekilen samimi yakınlaşma öpüşme, koklaşma görüntüleri fotoğrafları kamera kayıtları ve tanık beyanları delil olarak kabul edilmektedir. Ancak söz konusu bu delillerin tamamı aldatma zina eylemini ispatlamaya yeterli deliller değillerdir. Yukarıda belirtilen delillerin suç işlemeden hukuka uygun olarak elde edilmeleri halinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166. Maddesinde genel boşanma sebebi olarak yer alan Evlilik Bitliliğinin Temelden Sarsılması başlığı altında bulunan sadakatsiz davranış ve güven sarsıcı davranışların ispatı yapılabilir. Bu nedenle elde bulunan bu tür görüntülerle eşe karşı Türk Medeni Kanununun 166. Maddesinde genel boşanma sebebi olarak yer alan Evlilik Bitliliğinin Temelden Sarsılmasına dayalı boşama davası açılarak açılan boşanma davası kazanılabilir.

Ayrıca, eşin internet ortamında sosyal medya uygulamaları ve çeşitli web sitelerinde bulunan mesajları, resimleri de yine açılacak olan boşanma davasında delil olarak kullanılabilir. Ancak bu delillerle aldatma yani zina eyleminin ispatı yapılamaz. Yine bu delillerle eşe karşı sadakatsiz ve güven sarsıcı davranışları nedeniyle Türk Medeni Kanununun 166. Maddesinde genel boşanma sebebi olarak yer alan Evlilik Bitliliğinin Temelden Sarsılmasına dayalı boşama davası açılarak açılan boşanma davası kazanılabilir.

Eşin karşı cins ile uzun süre telefonda konuşması mesajlaşması söz konusu mesajların duygusal boyutlara ulaşması eşin sevgilisi ile internet ortamında sesli kamera sistemi ile sevilisiyle karşılıklı seks yapması ya da seks oyunları oynaması aldatma zina eyleminin ispatlaması için yeterli deliller değildir. Ancak bu delilerde eşe karşı sadakatsiz ve güven sarsıcı davranışları nedeniyle Türk Medeni Kanununun 166. Maddesinde genel boşanma sebebi olarak yer alan Evlilik Bitliliğinin Temelden Sarsılmasına dayalı boşama davası açılarak açılan boşanma davası kazanılabilir.

Eşlerin duygusal yönden birbirlerine olan bağlılıklarını yitirmesi, ilişkideki sadakat kavramının önemini yitirmesi, eşlerin birbirlerinin beklentilerini karşılayamaması gibi pek çok nedene bağlı olan aldatma eylemi her iki taraf içinde kötü sonuçlara yol açmakta ve evlilikleri derinden sarsmaktadır. Günümüzde eşler birbirlerini sıklıkla zina etmek suretiyle aldatsa da hiçbir eş eşine karşı gerçekleştirdiği haksız aldatma eylemini kabul etmemektedir. Aldatma eyleminin ispatı oldukça zordur. Ancak bu durumun zor olması sebebi ile aldatma zinaya dayalı açılan birçok boşanma davası ispat yükümlülüğü yerine getirilemediği için kaybedilmektedir.  Bu nedenle eşin aldatma yani zina eylemini elle tutulur gözle görülür kesin inandırıcı somut net deliller temin etmeden eşe karşı aldatma yani zinaya dayalı boşanma davası açılmamalıdır. Aksi halde elinde yeterli inandırıcı somut delil olmayan eş ileride kazanılması mümkün olmayan maddi ve manevi durumlarla karşılaşacaktır.

Aldatma Zina Eylemini İspatlayacak Kesin Deliller

  • Başkasından çocuk sahibi olmak
  • Otel Konaklama Kayıtları
  • Otel odasında birlikte kalmak
  • Eve başkasını almak ve geceyi birlikte geçirmek
  • Cinsel İçerikli Fotoğraflar
  • Cinsel İçerikli Video kaydı

Aldatma Zina Eylemini İspatlayacak Yan Deliller

  • Tanık Beyanları
  • Seyahat Detayları
  • Uçak Biletleri
  • Aldatmayı İspatlayan Ses Kaydı
  • Telefon Arama Aranma Kayıtları
  • Kredi Kartı Ekstreleri
  • Sosyal Medya İçerikleri
  • Mesajlar
  • Whatsapp Mesajları
  • Banka Hesap Kayıtları
  • Ceza Davası Dosyası
  • Savcılık Soruşturma Dosyası

Aldatma Eyleminde Tanıklık

Ülkemizde uygulanan hukuk sisteminde mahkeme huzurunda, Cumhuriyet Savcılığı Makamında ve yahut kolluk güçlerinde yaşanan olaylara ilişkin bilgi aktarımı tanıklık müessesidir. Ülkemizde uygulanan hukuk sisteminde tanık beyanları delil olarak kabul edilmekte ve tanık beyanlarını yapılan yargılama sonunda düzenlenen gerekçeli kararda yer verilmektedir.  Günümüzde görülen boşanma davalarında taraflardan birisinin istemi boşanma davasının yargılamasının yapıldığı sayın mahkemelerde tanık dinletilebilir. Yargılaması yapılan birçok çekişmeli boşanma davasında tarafların talebi üzerine tanık dinletilmektedir. Ancak birçok tanık Sayın Mahkeme huzurunda aile bireyine akrabasına arkadaşına yardımcı olmak kendisin zor gününde yanında bulunarak destek olmak için tanıklık yapmayı kabul etmektedir. Ancak bu kişilerin yapmış olduğu tanıklık olaya ilişkin diğer anlatımlarla örtüşmesi yani uygun olması gerekmektedir tanıkların vermiş olduğu beyanlarda çelişki bulunmaması anlatımların hayatın olağan akışına uygun olması gerekmektedir. Günümüzde tanıklık yapan birçok kişi aldatma eyleminin ispatlanabilmesi için çeşitli beyanlarda bulunmaktadır. Ancak bu tanıklar hayatın olağan akışına aykırı beyanlarda bulundukları için bu kişilerin tanıklığına Sayın Mahkemelerce itibar edilmemektedir. Aldatma zina eylemini tanıkla ispat etmek neredeyse imkânsızdır. Çünkü eşlerini aldatan kişiler aldatma eylemlerini ya kapalı kapılar ardında yâda ıssız ücra köşelerde gerçekleştirirler. Bu nedenle yaşanan aldatma zina eylemini tanığın olması çok zordur yapılan bir aldatma zina eylemi yargılamasında bir tanık Sayın Mahkemede “BEN DAVALIYI AYŞE İSİMLİ BAYANLA ODADA CİNSEL İLİŞKİYE GİRERKEN GÖRDÜM” şeklinde beyan verdi. Sayın Mahkemenin hâkimi iki kişin seviştiği odada sizin ne işiniz vardı? Bu sorunun cevabını çok merak ediyorum diye tanığa soru sordu. Tanık birden afallayarak aslında ben o gün orada değildim davacı arkadaşım eşini odada o şekilde görmüş benden bu şekilde tanıklık yapmamı istediği için ben bu şekilde beyan verdim diye cevap verdi. Görüldüğü üzere Sayın Mahkemelerde gerçeğe aykırı tanıklık yapılması halinde tanığa sorulan ufak bir karşı soru ile aykırılık yani yalan beyan hemen açığa çıkmaktadır. Bu nedenle boşanma davasının görüldüğü sayın mahkemede gerçeğe aykırı beyanlar verecek tanık dinletilmemesi son derece önemlidir.

Aldatma zina eyleminin ispat edilebilmesi için Sayın Mahkemelerde tanık dinletilebilir dinletilen tanıkların beyanları genelde yardımcı delil vasfındadır. Örneğin bir tanık tanıklık esnasında taraflardan birini karşı cinsten bir kişi ile bir otele girdiğini gördüğünü beyan edebilir. Tanığın bu beyanı aldatma zina eyleminin ispatı için yeterli değildir. Tanığın bu beyanını destekleyecek aldatma zina eylemini gerçekleştiren kişilerin otele giriş çıkış yâda otel içerisinde çekilmiş görüntülerinin olması gerekmektedir.

Günümüzde boşanma davalarının büyük çoğunluğu çekişmeli olarak açılmaktadır. Bu nedenle açılan çekişmeli boşanma davalarında tanıklık müessesine müracaat edilmektedir.  Boşanma nedeni aldatma zina olması halinde de aldatılmayı yani zinayı kanıtlamak için tanıklık müessesine müracaat edilebilir. Ancak yapılacak plan yargılama esnasında tanıkların gerçek beyanlarda bulunmaları son derece önemlidir.  Aldatma zina eylemi, genellikle gözlerden uzak bir şekilde yaşandığından dolayı olaya tanıklık yapacak kişilerin Sayın Mahkemeye doğru bilgi aktarması durumunda Sayın Mahkemenin Hâkimi eşini aldatan yani zina eden tarafın aldatma zina eylemini gerçekleştirip gerçekleştirmediği konusunda bir kanaate hâsıl olabilir.  Ancak gerçeği açığa çıkarmak için uğraşan doğru beyanlar veren tanıklar olduğu gibi, birçok kişi yalancı tanıklık yapmaktadır. Sayın Mahkemelerde görev yapan değerli Hâkimlerimiz tanıkların yalan beyanda bulunup bulunmadıklarını duruşlarından, ses tonlarından, kurdukları cümlelerden, hal ve hareketlerinden anlamaktadırlar. Bu nedenle Sayın Mahkemelerde aldatma zina eylemine ilişkin doğru bilgileri aktaracak tanıkların dinletilmesi son derece önemlidir.

 

Mahkemede Aldatma Nasıl İspatlanır?

Mahkemede aldatma Nasıl ispatlanır sorusuna Av. Ömer KARTAL şöyle cevap vermektedir.                     

(Av. Ömer KARTAL’IN web sitesinden alıntıdır.)

Ülkemizde uygulanan Hukuk sisteminde Aile hukukumuzu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu düzenlemektedir. Medeni kanunumuzda altı adet boşanma nedeni bulunmaktadır bu boşanma nedenleri ağır kusur derecelerine göre sıralanmıştır bu boşanma nedenlerinden beş tanesi özel bir tanesi genel boşanma nedenidir.

Özel boşanma nedenleri sırasıyla

161 aldatma (zina)

162 Cana kast

163 Haysiyetsiz yaşam sürme, yüz kızartıcı suç işleme

164 Evi terk

165 Akıl hastalığı

Genel boşanma nedenleri

166 Evlilik birliğinin temelden sarsılması

Aldatma zinaya dayalı boşanma davası açarak mahkemede aldatma ispattı yapılması oldukça zor bir durumdur şöyle ki kanun koyucu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 185. Maddesinde eşlere evlilik birliği içerisinde sadakat yükümlülüğünü zorundalık haline getirmiştir. Yani eşler evlilik birliği içerisinde birlikte yaşamak birbirine de yardımcı olmak ve birbirlerine sadık kalmak zorundadır. Eski Türk Ceza Kanununda aldatma(zina) eylemi suç olarak tanımlanmaktaydı ancak Anayasa mahkemesi 1996 yılında erkeğin aldatmasını 1999 yılında ise kadının aldatmasını suç olmaktan çıkarmıştır. 29 Eylül 2004 yılında kabul edilen 1 Haziran 2005 ’te yürürlüğe giren 5237sayılı yeni Türk ceza kanununda aldatma  (zina) eylemi suç olarak tanımlanmamıştır. Ancak kanun koyucu aldatma (zina) eylemini 1 Ocak 2002 yılında düzenlenerek kabul edilen ve aynı yıl yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 161 maddesinde tam kusur olarak düzenleyerek eşlerini aldatan yani zina eden eşlere ağır yaptırımlar ön görmüştür.

‘Mahkemede aldatma nasıl ispatlanır? Sorusu belki boşanmak üzere olan insanların aklına gelen soruların başında gelmektedir. Hiç kimse evlenirken boşanabileceğini aklına getirmiyor, boşanmak için de evlenmiyordur. Fakat evlilik birliği içerisinde oluşabilecek problemler aşılamadığında eşler evlilik birliğinin yürümeyeceğine kanaat getirdiklerinde boşanma kararı alıyorlar. Ülkemizde evlenme çok kolay bir şekilde gerçekleşirken, boşanma işlemleri o kadar kolay bir şekilde sonuçlanmamaktadır. Çünkü evlilik birliği başladıktan sonra aile kurulmuş oluyor aile kurulduktan sonra gerek çocukların dünyaya gelmesi gerek aile bireylerinin mal mülk sahibi olması gerekse aile bireylerinin aylık yüksek gelir sahibi olması sebepleriyle boşanma davası gündeme gelerek çekişmeli boşanma davası açıldığında Aile Mahkemesinin Sayın Hâkimi öncelikle tarafların boşanıp boşanmamaları hususunu değerlendirir. Tarafların kusurlarından dolayı evlilik birliği temelden sarsılmış ise ve temelden sarsılan evlilik birliğinin yeniden tesis edilmesi mümkün olmadığı hallerde Sayın Mahkemenin hâkimi boşanma yönünde kanaat oluştuğunda tarafların boşanmasına karar verir.

Verilecek olan boşanma kararıyla birlikte hâkim tarafların evlilik birliği içerisinde müşterek çocukları var ise

 

Çocukların velayetlerinin hangi eşe verileceği

18 yaşından küçük çocuklar için iştirak eğitim 18 yaşından büyük çocuklar için yoksulluk nafakasına

Eşlerin kusur oranlarına göre maddi manevi tazminata

 

Boşanmadan dolayı eş yoksulluğa düşecek ise eş için yoksulluk nafakasına

Hükmedilerek hâkim tarafından eşlerin boşanmalarına karar verilir. Kısaca özetlemek gerekirse çekişmeli boşanma davalarında hâkim tarafların boşanıp boşanmayacaklarına varsa çocuklarının velayetlerinin hangi tarafa verileceğine maddi ve manevi tazminat ile nafakaya hükmedilmesine yani bu dört hususta karar verir. Çekişmeli boşanma davasında hâkim mal paylaşımı yapmaz. Mal paylaşımı boşanma davasıyla birlikte ya da sonrasında yine Aile mahkemesinde Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde aile mahkemesi sıfatı ile görev yapan Asliye hukuk mahkemesinde açılacak olan mal rejimi davasında sayın mahkemenin hâkimi evlilik birliği içerisinde edinen malların paylaşımını hukuka uygun olarak yapacaktır.

Ülkemizde uygulanan Hukuk sisteminde iki tür boşanma vardır birincisi anlaşmalı boşanma davası ikinci ise çekişmeli boşanma davasıdır. Anlaşmalı boşanma davasının gerçekleşebilmesi için evli tarafların boşanma, varsa çocukların velayetinin hangi tarafa verileceği, maddi manevi tazminat, nafaka ve mal paylaşımı konularında yüzde yüz anlaşmış olmaları ve bu huşularda mutabık kalmaları gerekmektedir. Çekişmeli boşanma davasında ise evli çiftlerin boşanma, varsa çocukların velayeti, maddi manevi tazminat ve nafaka konularında anlaşamadıklarında çekişmeli boşanma davası açarak hak arayışına girmektedirler.

İnsanların çekişmeli boşanma davası açmasının temel sebebi, müşterek çocukların velayetleri, nafaka, maddi ve manevi tazminat ile evlilik birliği içerisinde oluşabilen maddi ve manevi birikimlerin paylaşılması sebebiyle olmasıdır. Çünkü insanlar boşanma davası sürecinde gerek velayet gerek maddiyat gerekse mal paylaşımı konularında büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Evlilik birliği içerisinde bu durum bir sorun teşkil etmezken, iş boşanma aşamasına geldiğinde taraflar birçok konuda anlaşamadıkları için çekişmeli boşanma davası açarak hak arayışına girmektedirler.

Boşanma Kararı

Son yıllarda tüm Dünya Ülkelerinde olduğu gibi Ülkemizde de boşanma oranları oldukça artmaktadır. Bunun sebebi başta kültür çakışması, olmakla birlikte teknolojinin ilerlemesiyle sosyal medya uygulamalarının insan ilişkilerinin haberleşmede oldukça kolaylaştırması, evlenen çiftler arasında gelir düzeyinde dengesizlik ve hayatın getirdiği ekonomik zorluklar başta sıralanabilir.  Günümüzde açılan boşanma davalarının boşanma nedenleri arasında birinci sırayı evlilik birliğinin temelden sarsması yer almakta iken ikinci sırada aldatma yani zina eylemi bulunmaktadır. Dünya üzerinde insan ilişkileri incelendiğinde iki tür aldatma eylemi olduğu yapılan araştırmalar neticesinde tespit edilmiştir. Bunlardan birincisi cinsel aldatma ikincisi ise duygusal aldatmadır. Cinsel aldatma incelendiğinde taraflar barda, pavyonda, birahanede, internete, sosyal medya uygulamalarında arkadaş ve iş ortamlarında tanıştığı karşı cins ile bir sefer cinsel birliktelik yaşamasına cinsel aldatma diyoruz. Duygusal aldatma ise evli bir kişinin karşı cinsten birisiyle birden fazla cinsel birliktelik yaşayarak bu kişi ile uzun süreli ilişki kurmasına duygusal aldatma diyoruz. Cinsel aldatmada taraflar sadece yatakta cinsellik paylaşırken duygusal aldatmada ise yatakta cinsellik, zaman, para ve en önemlisi duygular paylaşılmaktadır eşini duygusal olarak aldatan bir kişi yukarıda saydığımız paylaşımları eşinden ve varsa çocuklarından çalmaktadır. Aldatma eylemi açığa çıkmasını istemeyen eş aldatma eylemini saklamaya gizlemeye çalışırken bazı davranış bozukl7ukları sergilemektedir. Eşinin sergilemiş olduğu davranış bozukluklarından rahatsız olan diğer eş şüpheye düşerek eşinin hal ve hareketlerini takibe alarak eşi tarafından aldatıldığını tespit etmektedir. Eşi tarafından aldatıldığını anlayan eşinden boşanma kararı alarak eşiyle şartlarda anlaşarak anlaşmalı boşanma gerçekleştiremediği takdirde eşine karşı çekişmeli boşanma davası açarak boşanma yoluna gitmektedir.

 

Ülkemizde uygulanan hukuk sisteminde aile hukukumuzu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu düzenlemektedir. Aldatma (zina) eylemi medeni kanunumuzda boşanma nedenleri arasında yer alan 161. Maddede tam kusur olarak yerini birinci sırada yer almıştır. Bu kanun maddesi incelendiğinde bir kişinin eşinin aldatma yani zina eylemini öğrendiği günden itibaren 6 ay içerisinde eşine karşı zinaya dayalı boşanma davası açması gerekmektedir. Ayrıca her halükarda zina eylemi üzerinden beş yıl geçmesi ile kişinin eşine karşı zinaya dayalı boşanma davası açma hakkı ortadan kalkmaktadır. Yani bu hususu açıklamak gerekirse aldatma zina eylemi gerçekleştiği tarihten sonraki beş yıl içerisinde aldatılan eş kendisini aldatan eşine karşı aldatma zinaya dayalı boşanma davası açılabilir. Ancak zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmesi halinde aldatılan eş kendisini aldatan eşine karşı aldatma zinaya dayalı boşanma davası açamaz. Zina eylemi beş yılını doldurmamış ise aldatılan eş kendisini aldatan eşine karşı zina eylemini öğrendiği tarihten başlayarak altı aylık süre içerisinde eşine karşı aldatma zina eylemini ileri sürerek kendisini aldatan eşine karşı aldatma zinaya dayalı boşanma davası açabilir. Eşinin zina eylemini öğrendiği tarihten sonra altı ay içerisinde eşine karşı aldatma zinaya dayalı boşanma davası açmayan eşin boşanma davası açma hakkı ortadan kalkar. Ülkemizde uygulanan hukuk sisteminde gerek ceza gerekse hukuk mahkemelerinde kullanılan delillerin tamı suç işlemeden hukuka uygun olarak elde edilmesi şartı aramaktadır. Ayrıca eşe karşı açılacak olan boşanma davasında ileri sürülen boşanma nedenlerinin tamamı elle tutulur gözle görülür kesin inandırıcı somut delillerle ispatlanması gerekmektedir. Bu nedenle aldatan yani zina eden eşe karşı açılacak olan aldatma yani zinaya dayalı boşanma davasında aldatma zina eyleminin ispatlanması yani ‘Mahkemede aldatma nasıl ispatlanır?’ sorusunun cevabını aşağıda izah etmeye çalışacağız.

Aldatmanın İspat Zorluğu

Aldatma zina eylemi gayri ahlaki bir davranış biçimdir. Ülkemizde eşlerini aldatan kişiler yukarıda da izah ettiğimiz gibi aldatma eylemlerini saklamaya yani gizlemeye çalışmaktadırlar. Eşinin sergilemiş olduğu davranış bozukluklarını inceleme altına alan diğer eş zamanla aldatıldığı şüphesine düşerek yapmış olduğu araştırmalar neticesinde eşinin kendisini aldattığını öğrenmektedir. Aldatıldığını öğrenen eş kendisini aldatan eşine karşı aldatma zinaya dayalı boşanma davası açmaya karar vermektedir. Ancak kendisinin eşi tarafından aldatıldığını öğrenen eşin sadece aldatılma bilgisiyle aldatma zinaya dayalı açacağı boşanma davasını kaybetmesi kesindir. Bu nedenle eşin kendisini aldatan eşine karşı aldatma yani zinaya dayalı açacağı boşanma davasında açmış olduğu boşanma davasını kazanabilmesi için,  aldatma zina eylemini ispatlayacak hukuka uygun yani suç işlemeden elde edilmiş olan elle tutulur gözle görülür kesin inandırıcı somut deliller deliler gerekmektedir. Kişiler aldatma zina eylemlerini kapalı kapılar ardında (otel odası, günlük kiralık ev, uzun süreli kiralanan ev, iş yeri, vb) insanlardan uzak mecralarda (ormanda, denizin içinde, havuzun içinde, dağda, çadırda, araç içerisinde, karavanda vb) gibi yerlerde gerçekleştirmektedirler. Bu nedenle Sayın Mahkemelerde eşe karşı aldatma zina nedeni ileri sürülerek açılacak olan boşanma davalarında aldatma zina eyleminin delilerle ispatı oldukça zor ancak imkânsız değildir.

Aldatma Zina Eylemini İspatlayacak Deliller

‘Mahkemede aldatma nasıl ispatlanır?’ yukarıda aldatma yani zina eyleminin elle tutulur gözle görülür kesin inandırıcı somut delilerle ispatlamamız gerektiğini açıkladık. Ancak boşanma davasının görüleceği Sayın Mahkemeye aldatma zina eyleminin ispatı için sunulacak olan tüm delilerin hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olması gerekmektedir.

Yasalara uygun olarak elde edilmeyen yani suç işleyerek elde edilen delilerin tamamı yasal kabul edilmeyip bu delilere Sayın Mahkemeye sunulduğunda Sayın Mahkemece bu delilere itibar edilmemektedir. Yani mahkemeler hukuka uygun elde edilmeyen delileri delil olarak kesinlikle kabul etmemektedirler.

Eşin karşı cinsten çocuk sahibi olması boşanma davasının yapıldığı Mahkemede aldatma zina eyleminin ispatlanması için yeterlidir. Dünyaya gelen çocuğun zina eylemini gerçekleştiren tarafın nüfus kaydına işlenmesi nüfus kayıtlarında çocuğun anne ya da baba adının  zina eden taraflardan birisinin olması aldatma zina eyleminin ispatı için yeterlidir. Dünyaya gelen çocuğun aldatma eylemini gerçekleştiren taraflardan birinin üzerine kayıtlı olmaması halinde dünyaya gelen çocuğa DNA annelik ya da babalık testi yapılarak da yargılamanın yapıldığı Mahkemede aldatma zina eyleminin ispatı yapılabilir.

Aldatma zina eylemi otel, motel, pansiyon, hotel ve günlük kiralık ev gibi konaklama tesislerinde gerçekleştiyse aldatma zina eylemini gerçekleştiren kişilerin tesis görevlilerine resepsiyonda giriş yaparken kimlik bilgilerini vermeleri ve verilen kimlik bilgilerinin Emniyet Genel Müdürlüğü Kimlik Bildirim Daire Başkanlığına otel görevlileri tarafından sistem üzerinden kimlik bildirimi yapılması halinde yapılan kimlik bildirim bilgileri zina eylemini ispat etmektedir. Ancak boşanma davasının yargılamasını yapan Sayın Mahkeme tarafların geçmişe dönük Türkiye geneli kimlik bildirim bilgilerini ilgili kurumlardan 6698 Kanun Numarası ile hala yürürlükte olan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında getirtilme taleplerini reddetmektedir. Ancak aldatılan kişiler eşlerinin sevgilisiyle aldatma zina eylemini gerçekleştirdiği tesisin adını konaklama tarihini bilerek bu bilgileri Sayın Mahkemeye bildirerek eşinin geçmiş tarihli otel konaklama bilgilerini konaklamanın yapıldığı tesise ya da Emniyet Genel Müdürlüğü Kimlik Bildirim Daire Başkanlığına müzekkere yazarak celbini isteyerek otel konaklama kayıtlarını getirtir. Sayın Mahkemenin Hâkimi tarafından getirtilen kayıtlar aldatma yani zinanın ispat edilmesi için yeterlidir. Eşini otelde sevgilisiyle aldatan ancak otele sevgilisinin ve kendisinin kimlik bilgilerini ibraz etmeyen kişilerin Emniyet Genel Müdürlüğü Kimlik Bildirim Daire Başkanlığında Kimlik bildirimleri çıkmaz. Yâda şahıs sevgilinin kimliğini ibraz etmeyerek sadece kendi kimliğini ibraz etmesi halinde ise Emniyet Genel Müdürlüğü Kimlik Bildirim Daire Başkanlığında sadece şahsın kendisin kimlik bilgileri yer alır. Bu durumda da gerekli kurumlardan kimlik bildirim bilgileri Sayın Mahkemece getirtilse dahi bu bilgiler eşin aldatmasını yani zina etiğinin ispatlanması için yeterli bilgiler değildir. Kişinin sevgiliyle her hangi bir otelde konaklaması ancak otele kimlik bilgilerinin verilmediği durumlarda kişin sevgiliyle otele giriş ve otelden çıkış görüntülerinin var olması durumunda konaklama bilgilerinin Emniyet Genel Müdürlüğü Kimlik Bildirim Daire Başkanlığında bulunan sisteme işlenmese de elde olan eşin sevgilisiyle otele giriş çıkış görüntüleri ile aldatma zina eyleminin ispatı yapılabilir.

Eşin sevgilisiyle her hangi bir ortamda sevişerek cinsel ilişkiye girme görüntülerinin var olması halinde bu görüntülerle eşin aldatma zina eylemini gerçekleştirdiği ispatlanabilir. Ancak eşin sevgilisiyle sevişme görüntüleri hukuka uygun bir şekilde yani suç işlemeden temin edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde suç işleyerek yani hukuka aykırı olarak elde edilen görüntüler delil kapsamında değerlendirilmeyeceğinden söz konusu görüntüler boşanma davasının görüldüğü mahkemeye sunulsa dahi hiçbir işe yaramaz.

Eşin sevgilisiyle sevişme yani cinsel ilişkiye girme görüntülerinin internet ortamında paylaşılması, aldatan eşin mesajla yakınlarına göndermesi ya da söz konusu görüntüleri kendi rızasıyla çevresine dağıtması durumunda söz konusu görüntüler boşanma davasının görüldüğü aile mahkemesindeki yargılama dosyasına delil olarak sunulabilir. Söz konusu bu delillerle eşin aldatma zina eylemi ispatlanır. Ancak eşin sevgilisiyle sevişme görüntüleri eşe ait şahsi cep telefonundan, bilgisayarından, flaş belleğinden ya da benzeri bir elektronik bir cihazdan izinsiz alınması halinde Türk Ceza Kanununda yer alan madde 134 Özel Hayatın Gizliliğini İhlal suçu oluşur. Bu nedenle söz konusu deliller suç işleyerek hukuka aykırı olarak elde edildiğinden dolayı söz konusu görüntüler boşanma davasının görüldüğü yargılama dosyasına delil olarak sunulamaz delil olarak sunulsa dahi bu delillere Sayın Mahkemenin Hâkimince itibar edilmez.

Kişinin karşı cinsten biriyle havuzda, plajda, kafede, sinemada, ormanda, alışveriş merkezinde, sinema, tiyatro, park, araç içi ve benzeri birçok ortamda çekilen samimi yakınlaşma öpüşme, koklaşma görüntüleri fotoğrafları kamera kayıtları ve tanık beyanları delil olarak kabul edilmektedir. Ancak söz konusu bu delillerin tamamı aldatma zina eylemini ispatlamaya yeterli deliller değillerdir. Yukarıda belirtilen delillerin suç işlemeden hukuka uygun olarak elde edilmeleri halinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166. Maddesinde genel boşanma sebebi olarak yer alan Evlilik Bitliliğinin Temelden Sarsılması başlığı altında bulunan sadakatsiz davranış ve güven sarsıcı davranışların ispatı yapılabilir. Bu nedenle elde bulunan bu tür görüntülerle eşe karşı Türk Medeni Kanununun 166. Maddesinde genel boşanma sebebi olarak yer alan Evlilik Bitliliğinin Temelden Sarsılmasına dayalı boşama davası açılarak açılan boşanma davası kazanılabilir.

Ayrıca, eşin internet ortamında sosyal medya uygulamaları ve çeşitli web sitelerinde bulunan mesajları, resimleri de yine açılacak olan boşanma davasında delil olarak kullanılabilir. Ancak bu delillerle aldatma yani zina eyleminin ispatı yapılamaz. Yine bu delillerle eşe karşı sadakatsiz ve güven sarsıcı davranışları nedeniyle Türk Medeni Kanununun 166. Maddesinde genel boşanma sebebi olarak yer alan Evlilik Bitliliğinin Temelden Sarsılmasına dayalı boşama davası açılarak açılan boşanma davası kazanılabilir.

Eşin karşı cins ile uzun süre telefonda konuşması mesajlaşması söz konusu mesajların duygusal boyutlara ulaşması eşin sevgilisi ile internet ortamında sesli kamera sistemi ile sevilisiyle karşılıklı seks yapması ya da seks oyunları oynaması aldatma zina eyleminin ispatlaması için yeterli deliller değildir. Ancak bu delilerde eşe karşı sadakatsiz ve güven sarsıcı davranışları nedeniyle Türk Medeni Kanununun 166. Maddesinde genel boşanma sebebi olarak yer alan Evlilik Bitliliğinin Temelden Sarsılmasına dayalı boşama davası açılarak açılan boşanma davası kazanılabilir.

Eşlerin duygusal yönden birbirlerine olan bağlılıklarını yitirmesi, ilişkideki sadakat kavramının önemini yitirmesi, eşlerin birbirlerinin beklentilerini karşılayamaması gibi pek çok nedene bağlı olan aldatma eylemi her iki taraf içinde kötü sonuçlara yol açmakta ve evlilikleri derinden sarsmaktadır. Günümüzde eşler birbirlerini sıklıkla zina etmek suretiyle aldatsa da hiçbir eş eşine karşı gerçekleştirdiği haksız aldatma eylemini kabul etmemektedir. Aldatma eyleminin ispatı oldukça zordur. Ancak bu durumun zor olması sebebi ile aldatma zinaya dayalı açılan birçok boşanma davası ispat yükümlülüğü yerine getirilemediği için kaybedilmektedir.  Bu nedenle eşin aldatma yani zina eylemini elle tutulur gözle görülür kesin inandırıcı somut net deliller temin etmeden eşe karşı aldatma yani zinaya dayalı boşanma davası açılmamalıdır. Aksi halde elinde yeterli inandırıcı somut delil olmayan eş ileride kazanılması mümkün olmayan maddi ve manevi durumlarla karşılaşacaktır.

Aldatma Zina Eylemini İspatlayacak Kesin Deliller

  • Başkasından çocuk sahibi olmak
  • Otel Konaklama Kayıtları
  • Otel odasında birlikte kalmak
  • Eve başkasını almak ve geceyi birlikte geçirmek
  • Cinsel İçerikli Fotoğraflar
  • Cinsel İçerikli Video kaydı

Aldatma Zina Eylemini İspatlayacak Yan Deliller

  • Tanık Beyanları
  • Seyahat Detayları
  • Uçak Biletleri
  • Aldatmayı İspatlayan Ses Kaydı
  • Telefon Arama Aranma Kayıtları
  • Kredi Kartı Ekstreleri
  • Sosyal Medya İçerikleri
  • Mesajlar
  • Whatsapp Mesajları
  • Banka Hesap Kayıtları
  • Ceza Davası Dosyası
  • Savcılık Soruşturma Dosyası

Aldatma Eyleminde Tanıklık

Ülkemizde uygulanan hukuk sisteminde mahkeme huzurunda, Cumhuriyet Savcılığı Makamında ve yahut kolluk güçlerinde yaşanan olaylara ilişkin bilgi aktarımı tanıklık müessesidir. Ülkemizde uygulanan hukuk sisteminde tanık beyanları delil olarak kabul edilmekte ve tanık beyanlarını yapılan yargılama sonunda düzenlenen gerekçeli kararda yer verilmektedir.  Günümüzde görülen boşanma davalarında taraflardan birisinin istemi boşanma davasının yargılamasının yapıldığı sayın mahkemelerde tanık dinletilebilir. Yargılaması yapılan birçok çekişmeli boşanma davasında tarafların talebi üzerine tanık dinletilmektedir. Ancak birçok tanık Sayın Mahkeme huzurunda aile bireyine akrabasına arkadaşına yardımcı olmak kendisin zor gününde yanında bulunarak destek olmak için tanıklık yapmayı kabul etmektedir. Ancak bu kişilerin yapmış olduğu tanıklık olaya ilişkin diğer anlatımlarla örtüşmesi yani uygun olması gerekmektedir tanıkların vermiş olduğu beyanlarda çelişki bulunmaması anlatımların hayatın olağan akışına uygun olması gerekmektedir. Günümüzde tanıklık yapan birçok kişi aldatma eyleminin ispatlanabilmesi için çeşitli beyanlarda bulunmaktadır. Ancak bu tanıklar hayatın olağan akışına aykırı beyanlarda bulundukları için bu kişilerin tanıklığına Sayın Mahkemelerce itibar edilmemektedir. Aldatma zina eylemini tanıkla ispat etmek neredeyse imkânsızdır. Çünkü eşlerini aldatan kişiler aldatma eylemlerini ya kapalı kapılar ardında yâda ıssız ücra köşelerde gerçekleştirirler. Bu nedenle yaşanan aldatma zina eylemini tanığın olması çok zordur yapılan bir aldatma zina eylemi yargılamasında bir tanık Sayın Mahkemede “BEN DAVALIYI AYŞE İSİMLİ BAYANLA ODADA CİNSEL İLİŞKİYE GİRERKEN GÖRDÜM” şeklinde beyan verdi. Sayın Mahkemenin hâkimi iki kişin seviştiği odada sizin ne işiniz vardı? Bu sorunun cevabını çok merak ediyorum diye tanığa soru sordu. Tanık birden afallayarak aslında ben o gün orada değildim davacı arkadaşım eşini odada o şekilde görmüş benden bu şekilde tanıklık yapmamı istediği için ben bu şekilde beyan verdim diye cevap verdi. Görüldüğü üzere Sayın Mahkemelerde gerçeğe aykırı tanıklık yapılması halinde tanığa sorulan ufak bir karşı soru ile aykırılık yani yalan beyan hemen açığa çıkmaktadır. Bu nedenle boşanma davasının görüldüğü sayın mahkemede gerçeğe aykırı beyanlar verecek tanık dinletilmemesi son derece önemlidir.

Aldatma zina eyleminin ispat edilebilmesi için Sayın Mahkemelerde tanık dinletilebilir dinletilen tanıkların beyanları genelde yardımcı delil vasfındadır. Örneğin bir tanık tanıklık esnasında taraflardan birini karşı cinsten bir kişi ile bir otele girdiğini gördüğünü beyan edebilir. Tanığın bu beyanı aldatma zina eyleminin ispatı için yeterli değildir. Tanığın bu beyanını destekleyecek aldatma zina eylemini gerçekleştiren kişilerin otele giriş çıkış yâda otel içerisinde çekilmiş görüntülerinin olması gerekmektedir.

Günümüzde boşanma davalarının büyük çoğunluğu çekişmeli olarak açılmaktadır. Bu nedenle açılan çekişmeli boşanma davalarında tanıklık müessesine müracaat edilmektedir.  Boşanma nedeni aldatma zina olması halinde de aldatılmayı yani zinayı kanıtlamak için tanıklık müessesine müracaat edilebilir. Ancak yapılacak plan yargılama esnasında tanıkların gerçek beyanlarda bulunmaları son derece önemlidir.  Aldatma zina eylemi, genellikle gözlerden uzak bir şekilde yaşandığından dolayı olaya tanıklık yapacak kişilerin Sayın Mahkemeye doğru bilgi aktarması durumunda Sayın Mahkemenin Hâkimi eşini aldatan yani zina eden tarafın aldatma zina eylemini gerçekleştirip gerçekleştirmediği konusunda bir kanaate hâsıl olabilir.  Ancak gerçeği açığa çıkarmak için uğraşan doğru beyanlar veren tanıklar olduğu gibi, birçok kişi yalancı tanıklık yapmaktadır. Sayın Mahkemelerde görev yapan değerli Hâkimlerimiz tanıkların yalan beyanda bulunup bulunmadıklarını duruşlarından, ses tonlarından, kurdukları cümlelerden, hal ve hareketlerinden anlamaktadırlar. Bu nedenle Sayın Mahkemelerde aldatma zina eylemine ilişkin doğru bilgileri aktaracak tanıkların dinletilmesi son derece önemlidir.

 


Web sitemizde yayınlanan hukuki makaleler, dilekçeler, hukuki içerik ve bilgiler Sayın avukatların göndermiş olduğu paylaşımlardan, baro dergilerinden, kanun kitaplarından ve hukuki yayın yapan web sitelerinden alınarak okurlarımızla paylaşılan bilgilerdir.
Saygılarımızla İzmir Dedektiflik A.Ş.

Önemli Uyarı

İzmirdedektiflik.com içeriğinde yayınlanan Özel Dedektiflik bilgileri Bilal KARTAL tarafından yazılmıştır. Bu yazıların  tüm telif hakları İzmir Dedektiflik Hizmetleri A.Ş ye aittir. Tüm yazı ve içerikler aidiyet tescili bakımından elektronik imzalı zaman damgası ile mühürlenmiştir. Sitemizdeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmadan bir kısmı veya tamamı kopyalanarak başka web sitesi, yazılı ve görsel yayın organlarında yayınlanması durumda FSEK kapsamında işlem yapılarak her türlü yasal haklarımızı kullanarak 5846 Kanun numaralı FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU ile TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ UYARINCA hukuki ve cezai yasal işlemler başlatılacaktır.  Ayrıca tüm site içeriğinde bulunmakta olan Özel Dedektiflik bilgileri uluslararası DMCA fikir hakları sistemi ile korunmakta olup, web sitemizde yayınlanan makaleleri izinsiz olarak kısmen veya tamamen alıntı yapan değiştirerek yayınlayan tüm web sitelerini Google ve benzeri arama motorları sıralama listelerinden süresiz olarak kaldırmaktadır. Diğer kanun maddeleri hukuki makaleler, dilekçeler, hukuki içerik ve bilgiler Sayın avukatların göndermiş olduğu paylaşımlardan, baro dergilerinden, kanun kitaplarından ve hukuki yayın yapan web sitelerinden alınarak okurlarımızla paylaşılan bilgilerdir. Bu bilgilerin sahiplerinden izinsiz olarak kullanılmasıda yasal sorunlarla karşılaşmanıza neden olabilir. Saygılarımızla.

WHATSAPP
ile iletişime geç